Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

at için

  • 1 için

    1) um
    vakit kazanmak \için um Zeit zu gewinnen
    niçin? — \için için! warum? — darum!
    2) (- den dolayı) weil
    hasta olduğu \için işe gitmedi weil er krank war, ging er nicht zur Arbeit
    onun \için ( bundan dolayı) deshalb, deswegen
    3) für
    benim/senin \için für mich/dich, meinetwegen/deinetwegen
    4) ( oranla)
    bu şapka senin \için büyük dieser Hut ist dir groß
    5) ( karşılık olarak) für
    bir şişe bira \için für eine Flasche Bier
    6) ( süre) für
    birkaç gün \için geldim ich bin für einige Tage gekommen

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > için

  • 2 için için

    vor sich hin, in sich hinein
    \için için gülmek [o gülümsemek] schmunzeln

    Sözlük Türkçe-Almanca kompakt > için için

  • 3 için-için:

    için-için ağlamaq всхлипывать.

    Азербайджанско-русский словарь > için-için:

  • 4 için-için

    için için

    Azərbaycanca-Türkcə Lüğət > için-için

  • 5 için-için

    için için

    Azərbaycan-Türkiyə lüğət > için-için

  • 6 için için

    için -için

    Türkçe-Azerice Sözlük > için için

  • 7 için

    için1
    1. postp für (A); zu (D); wegen (G); um (G) … willen; über (A), betreffend (A)
    2. konj weil, da; um … zu; dafür, dass …; Beschwörungen bei (D), zu (D);
    Beispiele annem için für meine Mutter;
    benim için für mich; meinetwegen; meines Erachtens;
    barışçı maksatlar için zu friedlichen Zwecken;
    bunun için deswegen; dafür; infolgedessen;
    bir kaç saat için auf einige Stunden (a für …);
    kara gözler için um der schwarzen Augen willen;
    kim(in) için für wen?;
    pratik için der praktischen Arbeit wegen, der Praxis wegen;
    şaka için zum Scherz, aus Spaß
    3. konj -mek için: yaşamak için yemeli man muss essen, um zu leben
    4. -me+Possessiv için: çabuk gitmesi için arabayı verdim ich gab ihm den Wagen, damit er schnell hinkommt
    5. -diği için: ona yardım ettiği için weil ( oder dafür, dass) ich ihr ihm/ihr geholfen habe;
    Allah (oder namusum) hakkı için! bei Gott! ( oder meiner Ehre!)
    için2 tief (innerlich);
    için için (leise) vor sich hin, innerlich; unbemerkt;
    için için yanmak schwelen, vor sich hin brennen; fig betrübt sein, ohne es zu zeigen

    Türkçe-Almanca sözlük > için

  • 8 için

    1. for: Mazlum sizin için bir hediye getirdi. Mazlum brought you a present. Bunu Şefika için yaptım. I did this for Şefika´s sake. Bu elbise Hamiyet için çok dar. This dress is too small for Hamiyet. Bunun için kaç para verdin? How much money did you pay for this? Sandalı bir saat için kiraladım. I rented the rowboat for an hour. O bizim için konuşur. He´ll speak for us. Sigara içmeyenler için ayrı bir bölüm yok mu? Isn´t there a separate section for nonsmokers? Benim bilet Londra için. My ticket´s for London. Allah aşkı için söyle! For God´s sake tell me! 2. in order to, for the purpose of: Unutmak için içer. He drinks in order to forget. Fadıla´ya o piyanoyu süs olarak kullansın diye değil, çalması için verdi. She gave Fadıla the piano to play, not to use as an ornament. 3. because, on account of, for, owing to: Kar yağdığı için gitmedik. We didn´t go because it was snowing. İşte onun için katılmam. So you see it´s for that reason I won´t join. 4. for, to, in (someone´s) opinion: Onun için çok mühimdi. It was very important to her. 5. about, concerning, with regard to (usually used with demek, düşünmek, or söylemek): Bu sözlük için ne düşünüyorsunuz? What do you think about this dictionary? Raşit için intihar etti diyorlar. They are saying that Raşit committed suicide. II. Sultan Mehmet için Fatih derler. They call Sultan Mehmet II ´´the Conqueror.´´ Nuriye için nasıl böyle bir şey söyleyebildi? How could he have said such a thing about Nuriye?

    Saja Türkçe - İngilizce Sözlük > için

  • 9 içinə

    I
    нареч. вовнутрь, внутрь. İçinə qoymaq положить внутрь, içinə baxmaq смотреть вовнутрь
    II
    послел. в. Gözlərinin içinə baxmaq смотреть в глаза, haşiyə içinə almaq брать в рамку, dırnaq içinə almaq брать в кавычки, bağın içinə в сад, şəhər içinə в город, cəmiyyət içinə в общество, ovcunun içinə almaq забрать в ладонь
    ◊ gözümün içinə düz bax посмотри мне в глаза (предупреждение: не обманывай, говори правду); gözünün içinə danır нагло врёт, içinə də bələdəm, çölünə də знаю вдоль и поперёк; gözünün içinə tüpürmək kimin плюнуть в глаза кому; nəfəsini içinə çəkib, … затаив дыхание, …

    Azərbaycanca-rusca lüğət > içinə

  • 10 için

    для
    * * *
    1) для, ра́ди, из-за

    sizin için bir kitap getirdim — я принёс для вас кни́гу

    para için — ра́ди / из-за де́нег

    2) для, на

    bu şapka sizin için büyük — э́та шля́па на вас велика́

    3) на

    kitabı bir hafta için aldı — он взял кни́гу на одну́ неде́лю

    4) по (в сочет. с мест. указывает на субъект, воспринимающий, осознающий что-л.)

    benim için çok enteresan bir şeydi — по мне, по моему́ мне́нию э́то была́ о́чень интере́сная вещь

    5) за

    bu eşyalar için kaç lira ödediniz? — ско́лько лир вы отда́ли за э́ти ве́щи?

    6) о, про

    sizin için bir şey demedi — про вас он ничего́ не сказа́л

    7) (с формой -mak, -ması) что́бы; для того́, что́бы; ра́ди то́го, что́бы; с тем, что́бы
    8) (с формой -dığı / -acağı) так как; потому́ что; ввиду́ того́ что
    9) (в сочет. с именами образует клятвенное заверение, клятву)

    çocukların başı için — кляну́сь детьми́

    namusum hakkı için — кляну́сь че́стью

    Türkçe-rusça sözlük > için

  • 11 için için

    про себя́, тайко́м, скры́тно, незаме́тно, ти́хо

    için için gülmek / gülümsemek — посме́иваться; смея́ться в душе́

    için için kızmak — серди́ться в душе́

    için için yanmak — а) ти́хо-ти́хо горе́ть - об огне́; б) вта́йне страда́ть

    Türkçe-rusça sözlük > için için

  • 12 icin

    [T icin, Az ücün, from ic]: because

    A Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > icin

  • 13 için için

    яшерен

    Türkçe-Tatarca sözlük > için için

  • 14 için için yan

    1. smolder 2. smoulder 3. smoldering (v.)

    Turkish-English dictionary > için için yan

  • 15 için için yanarak

    smoldering (prep.)

    Turkish-English dictionary > için için yanarak

  • 16 için için yanma

    smoldering (n.)

    Turkish-English dictionary > için için yanma

  • 17 için için

    adv. innerly, within, bitterly

    Turkish-English dictionary > için için

  • 18 için için yanan ateş

    n. smolder, smoulder

    Turkish-English dictionary > için için yanan ateş

  • 19 için için yanmak

    v. smolder, smoulder, rankle

    Turkish-English dictionary > için için yanmak

  • 20 için için


    ыкIцIыкIэ

    Малый турецко-адыгский словарь > için için

См. также в других словарях:

  • için — e. 1) Amacıyla, maksadıyla Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı. S. F. Abasıyanık 2) Neden ve sonuç belirten bir söz Hastanın uykuda olduğunu söylemesi sırf vakit kazanmak içindi. R. N. Güntekin 3) dan /… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • için-için — z. 1. Gizlin, heç kəsə hiss etdirmədən; içində, ürəyində, qəlbində. Fərhad özlüyündə bu sözlərə için için gülürdü. Ə. Vəl.. 2. Yanıqlı yanıqlı, yana yana, acı acı. Ağlar da için için edər ah: – Bu körpəmə sən şəfa ver, Allah! A. Ş.. Həcər isə… …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • için için — zf. İçinden, açığa vuramayarak, yavaş yavaş, gizli gizli Eve gidinceye kadar annesinin kucağında ağlayan bir çocuk gibi için için ağladım. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • için için gülmek (veya gülümsemek) — belli etmeden, gizli gizli gülmek Badik Ahmet hesap isteyen patrona, eski günleri ne çabuk unuttun? gibi için için gülümserdi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • için için yanmak — 1) ateşin yanması sürmek, farkına varılmadan yanmak Ocak için için yanmış. Kuru çalı da varmış kenarda. Ateş oraya sıçrıyor. H. Taner 2) mec. dışa vurmadan çok üzülmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • için için kaynamak — aşırı heyecan, gözü peklik ve hareket içindeyken bunu belli etmemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ICIN — Intracoronary Streptokinase Trial of the Interuniversity Cardiology Institute of the Netherlands …   Medical dictionary

  • ICIN — International Conference on Intelligent Networks 1989, 1992, 1994 …   Acronyms

  • ICIN — International Conference on Intelligent Networks 1989, 1992, 1994 …   Acronyms von A bis Z

  • ICIN — • Intracoronary Streptokinase Trial of the Interuniversity Cardiology Institute of the Netherlands …   Dictionary of medical acronyms & abbreviations

  • için — içli; içkin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»